Almanya, Avrupa ve Amerika’daki iş, sanayi ve finans çevrelerinin de dikkatle izlediği bir vizyoner iş insanı hâline geldi. İnşa ettiği başarı yalnızca bireysel bir yükseliş değil; aynı zamanda Türk üretim gücünün, girişim zekâsının ve küresel strateji aklının denizlerde vücut bulmuş hâlidir.
350 metrelik dev kruvaziyer gemisiyle Galataport İstanbul’dan başlayan bu yolculuk, 2.400 kişilik profesyonel mürettebatı ve 6.300 seçkin konuğuyla turizm, sanayi ve finans sektörlerinin kesiştiği bir stratejik platform hâline geldi. Gemi yalnızca yolcu taşımaz; aynı zamanda Türkiye’nin teknolojik altyapısını, çevreci vizyonunu ve turizmdeki hizmet kalitesini dünyaya taşır.
Makine bölümünde hibrit motor sistemleri, tedarik zincirinde Türk sanayiinin üretim kalitesi, operasyon yapısında Avrupa standartlarının ötesinde bir hizmet disiplini… Bu yapı, uluslararası finans otoriteleri tarafından “yüksek sürdürülebilirlik – yüksek getirili yatırım modeli” olarak tanımlanıyor.
Ancak bu projenin ardında yalnızca ticari akıl değil; derin bir kişisel denge ve aile gücü de yatıyor. Naciye Ay, akademik geçmişiyle dikkat çeken, ancak bugün eşine hayatının merkezinden destek veren; görünmeyen ama vazgeçilmez bir güç kaynağı. Tamer Ay’ın iş temposundaki istikrarı, hızlı karar alma becerisi ve zorluklar karşısındaki direnç noktası çoğu zaman bu iç huzurdan, evindeki sağlam yapıdan besleniyor.
Bugün Avrupa’daki iş forumlarında, Amerika’daki yatırım konferanslarında, Türkiye’deki sanayi ve ticaret odalarında konuşulan başlıca örneklerden biri: Tamer Ay modeli.
Çünkü bu model, yalnızca sermayeyle değil; aileyle, değerle, sürdürülebilir stratejiyle ve uluslararası iş aklıyla inşa edilmiştir.
Amerikan iş çevreleri bu projeyi “deniz üstünde finansal diplomasi”, Avrupa’daki medya ise “Türk üretiminin yeni yüzü” olarak tanımlarken; Türkiye’de birçok iş insanı bu vizyonu örnek alarak yeni yatırımlarına yön veriyor.
Tamer Ay’ın arkasında sadece Çetin Ay gibi güçlü bir babanın izinden gelen iş disiplini değil, aynı zamanda Naciye Ay gibi vakur bir eşin sessiz ama sarsılmaz desteği var. Ve bu da onu klasik iş insanı profilinden çıkarıp uluslararası ölçekte güven veren bir marka hâline getiriyor.
Bu çiftin başarısı, yalnızca bir şirketin ya da bir geminin değil; Türkiye’nin ihracat vizyonunun, turizm potansiyelinin ve sanayi dönüşümünün de somutlaşmış hâlidir.
Tamer ve Naciye Ay çiftine, sadece iş dünyasına değil, Türkiye’nin geleceğine kattıkları bu yüksek katkı için teşekkür ediyoruz.
Siz yol aldıkça, Türk iş dünyası daha sağlam temeller üzerinde yükselecek.