10857,17%-0,28
42,41% -0,01
49,18% 0,57
5637,64% 0,03
9257,74% 0,68
İTİBAR CİNAYETİ
SİLAHSIZ BİR SUİKASTİN EN AĞIR HALİ
Devlet aklının görmesi gereken bir gerçek var. Birisi itibarsızlaştırılmaya başlanıyorsa, bilin ki onun için bir ölüm tuzağı hazırlanıyordur. Bugünün en tehlikeli yöntemi budur. Önce itibarı alınır, sonra öldürülür. Bu, siyasi hesaplaşmaların ve karanlık yapıların kullandığı en sinsi araçtır. İtibar kaybettirme artık bir algı oyunu değil; ölümün hazırlık safhasıdır.
İnsan bazen kurşun yemeden de öldürülür. Ölüm, her zaman bedenin çökmesi değildir. Ruh nefessiz kaldığında insan çöker. Nice aile, nice genç, tek kurşun değmeden bir iftiranın gölgesinde sessizce yıkılmıştır.
İtibar, şerefli insanlar için nefes demektir. Nefes kesildiğinde bedeni yok etmek kolaydır; ama itibarı kirletmek insanın içindeki ışığı öldürür.
Eskiden köylerde masum kadınların adı çıkarılır, toplumun ortasına atılır, ardından taşlanırlardı. Bugün yöntem değişti. Şimdi ekranlarda hedef gösteriliyorlar. Önce itibarsızlaştırılıyor, sonra karanlık bir tuzağın içine çekilip yok ediliyorlar.
Artık en sinsi suikast namludan değil, dilden çıkıyor. Bir kelime, bir ima, bir söylenti; insanın toplumdaki yüzünü parçalamaya yetiyor. Adının lekelenmesi insanın tanıdığı en ağır acıdır. Bedenden akan kan durur; fakat itibar kaybının açtığı yara nesiller boyu kapanmaz.
Silahlı suikastçının parmağındaki tetik görünür; itibar celladının izi görünmez. Sözlerini masumiyet perdesine sarar, yarayı açar ve geri çekilir. Ardında çöken haysiyet, sarsılan aile ve suskun bir toplum bırakır.
Saldırılar bazen mermiyle yapılır, bazen kaza süsüyle, bazen de yalnızca bir kelimeyle; yöntem değişir, niyet değişmez.
Bir gencin hayatını karalamak, geleceğini gölgelemek, adını hedef yapmak; bu saldırıdır ve vicdansızlıktır. İnsan öldürmekten daha ağırdır. Her baba bilir ki en büyük acı kendi canında değil, evladının adında hissedilir. Bir babanın yüreğini yaran şey kurşun değil; onura yapılan saldırıdır. Çünkü bir evladın geleceğine yönelik darbe sadece ona değil, ailesinin değerlerine ve soyunun namusuna yönelir.
Dünyanın birçok bölgesinde, farklı yönetimlerde ve farklı dönemlerde aynı mekanizma işledi. İftira insanı yalnız bırakır; yalnız kalan insan en savunmasız haldedir.
Bu nedenle itibar suikastı artık bir güvenlik meselesidir. Dijital iftira, medya linci ve organize itibarsızlaştırma cinayetin ilk aşaması olarak ele alınmalıdır. Bunun için özel bir birimin kurulması, her vakada erken uyarı mekanizmasının çalışması şarttır.
Onuru çöp gibi atan, kendi insanlığını gömer. Atılan çamur hedef alınana değil, atanına yapışır. Haysiyeti olan insanlar zamanı geldiğinde doğrulur; çünkü hakikat sessiz kaldığı anda bile kendi yolunu açar.
İtibar cinayeti bir bedeni öldürmekten kolay, etkisi ise daha derindir.
İftira düştüğü anda cinayetin kapısı açılır.
Ve cinayet işlendiği anda geri dönüş yoktur.
Düşen insan bir daha ayağa kalkamaz;
çünkü önce adı öldürülür, sonra kendisi.
Şerefiyle yaşayanların düşeceği yer yoktur. Karanlık büyüse bile dürüst insanların ışığını söndüremez. Bazı evlatlar vardır; üzerlerine ne kadar gölge düşürülse de yürüdükleri yol karakterleri kadar temizdir.
İtibar cinayetinin hedefi olan insan düşmez. Ama iftirayı atan kendi karanlığına gömülür.
Bu yazı, dünyada hukukun zayıf olduğu ülkelerde görülen genel bir sorunu anlatır; hiçbir kişi, kurum veya ülkeyi hedef almaz.
Çetin Ay
BWA Başkanı