Türk girişim ruhunun, Anadolulu çalışkanlığın ve sanayi zekâsının ete kemiğe bürünmüş hâli… İşte karşınızda Tamer Ay! BWA Başkanı Çetin Ay’ın oğlu olan bu vizyoner işadamı, dünyanın en büyük kruvaziyer gemisini Türk bayrağıyla buluşturup milletimizin adını okyanusların ötesine taşıdı.
Galataport İstanbul’dan demir alan 350 metrelik deniz sarayı, tam 2 400 kişilik çelik disiplinli mürettebatı ve 6 300 seçkin konuğuyla adeta yüzen bir şehir kurdu. Geminin motor bölümünde çevreci hibrit sistemler, üst güvertede beş yıldızlı otel konforu, santim santim Türk mühendisinin imzası… Kısacası “Made in Türkiye” damgasını her dalgada hissettiren bir sanayi mucizesi!
Bu görkemli yolculuk Ege’nin masmavi sularından Atina’ya uzanırken; siyaset dünyasından akademiye, sanayiciden girişimciye kadar memleketin beyin takımı aynı masada buluştu. Salonlarda yapılan sohbetler sadece birer nezaket ziyareti değil, yarının yatırımlarına atılan somut adımlardı. “Türkiye kabına sığmıyor” diyen Tamer Ay, bu gemiyle hem turizme can veriyor hem de ihracatımıza yeni ufuklar açıyor.
Unutmayalım: Kırşehir’in bozkırından doğan irade, Almanya’dan Pasifik’e uzanan bu dev filonun kaptan köşkünde söz sahibi. Bu başarı sadece Tamer Ay’ın değil, 85 milyonun ortak sevincidir. Çünkü onun attığı her imza, Türk ürünlerine duyulan güveni, Türk pasaportuna katılan itibarı ve Türk sanayisinin yenilikçi yüzünü güçlendiriyor.
Milletçe göğsümüzü kabartan bu destansı hamle için Tamer Ay’a teşekkür ediyoruz. Yolun açık, ufkun engin olsun! Sen böyle ilerledikçe, “Türk denizciliği” ifadesi dünyanın dört bir yanında ayrı bir gururla anılacak
