11048,11%-1,05
41,37% 0,27
48,74% 0,10
4846,59% 0,18
7935,99% 0,00
Ne iktidarın ne muhalefetin tek başına çözemeyeceği sorunlarımız var; pusula birlik, adalet ve güvendir.
Türkiye tarihi bir kavşakta. Kurumlar zayıflamış, gençler umutsuz, toplum kutuplaşmış, göç baskısı artmış durumda. Böyle bir tabloda yerinde durmak milletin ruhunu çürütmek demektir.
Eskiden kurumlar kendi kararlarını alır, hukuk bağımsız işler, eğitim kendi aklıyla yol çizerdi. Bugün ise kararların tek merkezde toplandığı, ne padişahlığa benzeyen ne demokrasiye uyan, ne de başkanlıkla açıklanabilen belirsiz bir yönetim anlayışı içindeyiz. Kurumların işlevsiz hale gelmesi, devleti ayakta tutan sütunların çürümesidir.
Millet hızla fakirleşiyor. Emekli geçinemiyor, çalışan ay sonunu getiremiyor. Restoranda lüks yemek yiyen zenginin önüne servisi getiren garson, evine ekmek götürmekte zorlanıyor. Zenginin tabağı dolarken, garsonun sofrası ekmeksiz kalıyorsa bu düzen sürdürülemez.
Üniversite mezunu iş bulamıyor, bulsa emeğinin karşılığını alamıyor. Gençlerin geleceğini yurtdışında araması, kendi vatanında yabancılaşması en büyük kayıptır. Bu umutsuzluğu gidermek devletin asli görevidir.
Siyaset dili toplumu birleştirmiyor, ayrıştırıyor. Buna eklenen kontrolsüz göç, şehirlerin dokusunu bozuyor, gençleri kendi ülkesinde ikinci plana itiyor. Bu yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda milli kimlik ve güvenlik meselesidir.
Durmak bu çarpıklığı kabullenmek, milletin enerjisini tüketmek, geleceği ipotek altına almak demektir. Türkiye’nin yeniden dönmesi gereken pusula nettir: birlik, adalet, güven. Fabrika ayarlarına dönmek cesaret ister ama gerçek ilerleme oradan başlar.
Cesaretini topla Türkiye, kurumlarını ayağa kaldır, gençlerine umut ver ve ileriye yürü. Başaracaksın Türkiye. Çünkü ilerlemek acı verir, durmak öldürür.
Bu çağrı karşıtlığa değil; birliğe ve adalete.
Çetin Ay
BWA BAŞKANI
İş İnsanı | Siyasi Stratejist